7 Ağustos 2011 Pazar

Taklacı Beyaz Güvercinler

Taklacı Güvercinler Günümüzde Dünya üzerinde beslenen çoğu güvercin ırkının soyu Anadolu ‘da yetiştirilen güvercinlere dayanmaktadır. Taklacı güvercin ırklarımızın kökleri göç edip geldiğimiz Orta Asya topraklarına kadar gitmektedir.Rus tarihçileri , Rus güvercin ırklarının Türk güvercinlerinden geldiğini defalarca açıklamışlardır. Avrupa ‘ya yapılan seferler esnasında at koşturan atalarımız taklacı güvercinlerini de yanlarında götürüp oynatırlardı. Günümüzde Avrupada da bizim güvercin ırklarımıza rastlamak çok mümkündür.

Mardin Taklacı Güvercin

Mardin taklacı güvercininin en büyük özelliği diğer evcil güvercin cinslerine göre biraz daha iri olmasıdır. Mardin taklacı güvercininin hakiki damarında tepe ve gül yoktur. Ancak günümüzde birçok güvercin ırkı ile karıştığı için birçoğu tepeli ve güllü olarak karşımıza çıkmaktadır. Tepe genetik olarak baskın bir özellik değildir ve ırsi olarak ancak anne ve baba ikiside tepeli ise yavru tepeli çıkabilir. Taklacı Mardin güvercinin göğüs kafesi diğer güvercinlerden ayıran önemli bir özelliğidir. Mardin güvercinleri çok uzun ve güzel uçarlar. Saatlerde havada kalan bu kuşların çoğu tek başına ve alçaktan uçmayı sever. Orjinal damarlarında sadece siyah, beyaz, mavi ve dumanlı renkleri mevcuttur.



Urfa Taklacı Güvercin

Urfa taklacı güvercinlerinin en büyük özellikleri düşük kanatlı olmalarıdır, yani kanatlarını kuyruklarının altında taşırlar. Kanat uçları zaman zaman yere değecekmiş gibi görünebilir. Uçma kabiliyetleri ve renkleri Mardin güvercinlerine benzer. Kafaları biraz köşeli görünümlü, alınları dolgundur. Arap olanlarında göz çevresinde tüysüz bir bölüm vardır ve bu halka belirgindir. Urfa taklacı güvercinlerinde göğüste koyu kahverengi, mora benzeyen bir renk belirir. Mardin taklacı güvercinlerinden farkı genellikle bu renktir. Mardinlerde açık renklilik durumuna ülkemizin çoğu yerinde “sabuni” tabir edilmektedir. Günümüzde Urfa güvercinlerinin damarını saf, karışmamış halde bulmak oldukça zordur. Nesilleri zaman içinde diğer ırklarla karışmışlardır. Saf Urfa Taklacı Güvercini eğer bulunabilirse çok değerli, maddi değeri yüksek kuşlardır.

Sivas Taklacı Güvercinleri

Sivas ırkı güvercinler başlarının küçük ve gagalarının ince olmasıyla bilinirler. Ön tepe yani gülde Sivas kuşlarında vardır. Sivas güvercinlerinde renkler bildiğimiz siyah, beyaz, mavi ve dumanlı renklerinin üzerine kınalı tabir edilen renkler gelmiştir. Kınalı çilli olanlarına Miski, gümüş çilli olanlarına çakmaklı ve rengi açık olanlarına Sabuni tabirleri Türkiye’ nin birçok yerinde güvercin besleyenler tarafından kullanılmaktadır. Çakmaklı dediğimiz renk türü mavi, sabuni ve miski dediğimiz renkler de kahverengi neslinden gelmektedir. Sivas ırkından hariç diğer güvercin türlerinde görülen sabuni ve miski renkleri farklıdır ve maviden gelmektedir.
Sivas cinsi taklacı güvercinler Mardin ve Urfa kuşlarından daha az uçmayı severler, ancak oyunları daha sıktır. Çok alçak dalarlar, hatta daldıklarında ayakları yere değmeden kuyruklarını yere sürterler ve takla atarak yükselirler. Yükseldikleri mesafe Mardin ve Urfaya göre daha kısadır, ancak daha sık takla atarlar.Güvercin ne kadar iyi ise kuyruğunu yere sürme mesafesi o kadar uzun olur.

Ankara Taklacı Güvercinleri

Ankara güvercinleri ülkemizde beslenen en küçük evcil güvercin türüdür. Vücut, kafa ve kanatları fiziksel olarak diğerlerinden daha minyondur. Renkleri kirlidir, birçok renk çeşidi kirli ancak canlı renkler olarak görünebilir ancak kahverengi ve gümüş olanlarına rastlanmaz. Mavisi koyu tonlarda ve sislidir. Araplarında renk açıktır çoğu zaman koyu tonlarda değildir. Arap rengindeki Ankara cinsi taklacı güvercin kanatlarında yer alan şerit, siyah tüylerin üzerindeki renge rağmen belirgin olarak görünebilir. Bunun nedeni damarlarının aslında arap olmaması, bu siyahlığın koyu maviden gelmesidir.Kırmızı, portakal, şeker ve limonların üzeri her zaman gri, küle benzeyen bir ton ile örtülüdür. Bu renkleri taşıyan kuşların iyisinde kanat uçları ve kuyruklar saf beyaz olmamalı, gıri tonlarda bir beyaz olmalıdır. Bu damarlarının gerçek Ankara kuşlarından geldiğinin göstergesidir.Boz rengi Ankara ilimize ait bir renktir ve mavinin bir tonudur. Ancak, çoğu güvercin besleyen boz rengini sabuninin kirli hali olarak bilirler.Kahverengi de aynı şekildedir, açık kahverenginin aslında bildiğimiz kahverengi ile alakası yoktur, güvercinlerde kahverengi mavilikten gelmektedir.Ankara kahverengilerinde tüylerdeki ve kanatlardaki renk güneş ışığı altında biraz kayba uğrar.Ankara taklacı güvercinleri diğer taklacı türlerine göre daha sık takla atarlar. Yükselme mesefaleri kısa, fakat takla sayıları çoktur. Favori kuşlardır. Damarları Ankara ‘da çok iyi korunmuştur. Günümüzde Ankara ilimizde bu taklacı güvercinlerin saf ırkından kuş bulmak mümkündür.

Antalya Taklacı Güvercinleri

Antalya güvercinleri zamanla diğer ırktan kuşlarla eşleştirilerek ortadan kalkmışlardır. Fiziksel özellik olarak; göğüsleri dar, bacak ve boyun uzunlukları diğer cinslerden fazladır.Bu ırk ötekilerine göre daha dar bir göğüse sahip olup bacak ve boyun uzunlukları fazladır. Gagaları kısa boydadır. Renkleri çok canlı ve çeşitlidir. Hemen hemen her renkte Antalya cinci taklacı güvercin görülebilir. Ön, arka ve çift tepe bu kuşlarda önemli özelliktir.Uçuşları Urfa güvercinlerine benzer, fazla çekmezler. Çok yükselmeyi ve tek uçmayı severler. Oyunlarını havada, yüksekte yaparlar. Bu güvercinlerden günümüzde Antalya’da bulmak mümkün değildir. Sınır komşularımız Suriye ve Irak’ta bu nesilden güvercinler olduğu söylenmektedir

Çorum Taklacı Güvercinleri

Çorum güvercinleri Anadolu’nun yerli ırklarından biridir. “Çorumlu” ya da daha yaygın adı ile “Çorum çıplağı” olarak bilinirler. Bu güvercinlerin “çıplak” olarak adlandırılmalarının nedeni ayaklarının paçasız olmasından kaynaklanmaktadır. Ülke genelinde fazla yaygın olmadıklarından iyi tanınan ve bilinen bir ırkımız değildir. Daha çok Çorum ilimiz ve bu ile bağlı ilçelerde ve özellikle de Alaca ilçesinde yetiştirildiği bilinmektedir. Çorum dışında Yozgat ilimizde yetiştiricileri bulunmaktadır. Bu bölgelerde değer verilen bir güvercin çeşididir. Bu güvercinler taklacı güvercinlerimizin bir kırması olarak ortaya çıkmışlardır. Ülkemizde çok yaygın olan Mardin tipi taklacılarla, muhtemelen makaracı ırkların kırılması sonucu üretilmiş olan bu ırk, melez bir ırk olduğu için ülke genelinde fazla kabul görmemiştir. Oysa eski ve kendine özgü özellikleri bulunan bu ırkımızın doğru bir tanıtımla hak ettiği değeri bulacağı kesindir. Çorum çıplakları ilgi azlığından gün geçtikçe azalan ve bazı renk tipleri neredeyse tükenme noktasına gelmiş bir ırkımızdır. Bu durum yetiştiriciliğimiz açısından ve yerli ırklarımızı korunabilmesi açısından kaygı verici bir durumdur. Çorum ırkı güvercinlerin köken olarak ne kadar eskiye gittiği konusunda elimizde net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bu ırkımızın Hititler döneminden bu yana Anadolu’nun önemli şehirlerinden biri olan Çorum ilimizden kaynaklandığı konusunda bir kuşku yoktur. Çorum ırkının eski yetiştiricilerinden alınan bilgilere göre bu ırkın Osmanlı devleti döneminde de Çorum’da yetiştirildiği bilinmektedir. Yetiştirildikleri yuvalarına çabuk adapte olmasıyla tanınan bu güvercinler, yetiştirildiği evi kolay unutmama eğilimindedirler. Bu nedenle 4-5 yıl aradan sonra bile ilk evine dönen kuşlar olduğu bilinmektedir. Özellikle sağlam damarlı kuşlarda bu özellik daha da belirgindir. Çorum ili içinde eke kuşları alıştırmak bu nedenle biraz sorun olmaktadır. Hastalıklara karşı dayanıklı bir ırkımızdır. Yavru verimlilikleri oldukça iyidir. İyi bir yavru bakıcısıdırlar. Diğer ırklara göre daha az yem tüketiyor olmaları ise ekonomik bir özellikleridir.

Diyarbakır Taklacı Güvercinleri

Yurdumuzda yetiştirilen güvercinler arasında en şişko olanları Diyarbakır güvercinleridir. Boyları ve bacakları diğer cinslere göre daha kısadır. Diğer türlere göre daha uzun paçalara sahiptirler. Renkleri ve gülleri çok güzeldir. Öntepe dediğimiz tabak güllü, Diyarbakır güvercinlerinin bir özelliğidir. Kuşların önden görünüşleri tam yuvarlak değil, basık elipse benzer bir görüntüdür. Kiremit kırmızı ve sarı Diyarbakır ‘dan çıkmış renklerdir. Bu sarı bildiğimiz portakal gibi değil, kuşun tüm vücudunu saran bir sarıdır. Aynı şekilde bazı kuşlarımızda görülen ense ve göğüs gülü Diyarbakır güvercinlerinden yayılmıştır.Uçuş performansları çok iyi değildir.Diyarbakır güvercin yetiştiriciği açısından Türkiye ‘nin en gelişmiş ilidir. Uzun yıllar boyu süregelen güvercin kültürü bu ilimizde çok ilerlemiş ve diğer bölgelerimize büyük katkı sağlamıştır. Güvercin ırkı çeşitliliği de bu nedenle Diyarbakır’da çok fazladır. Türkiye ‘nin diğer bölgelerinde beslenen ırklar toplamından daha fazla sayıda güvercin ırkı Diyarbakır’ da beslenmektedir.

Malatya Taklacı Güvercinleri

Malatya güvercinlerinin en büyük özelliği çok uzun paçalarıdır. Bu kuşlar onbeş yirmi santim uzunluğa varan paçalara sahiptirler. Renkleri çift renktir.Malatya güvercinleri genellikle çok oyunlu kuşlardır. Bol takla atarlar, yüksek ve uzun uçmayı severler. Sekmeleyen tabir edilen tür ayaklarını merdiven çıkar gibi kullanır, yukarı doğru çıkarlar. Masa üzerinden bile inmekte zorlanırlar. Sallanık: türü ise inerken beşik gibi sallanır, direk olarak inmezler. Sallanık diye adlandırılan bu kuşlarda ayak hareketi görünmez.

Konya Güvercinleri

Konya güvercinleri şekil ve görüntü olarak Mardin güvercinlerine çok benzerlik gösterirler. Farklardan bir tanesi Mardinlere göre nispeten daha kısa olan gagalarıdır. Diğer bir genel özellikleri ise genellikle renklerinin mavi renk ağırlıklı olmasıdır.
Konya güvercinleri Antalya güvercinleri gibi havada takla özelliğine sahiptirler. Yüksek oynarlar. Bu nedenle Konya ‘da güvercin besleyicileri bu kuşları Ankara ve Sivas güvercin ırklarından kuşlarla eşleştirerek daha aşağıda oyun oynayan kuşlar elde ederler. Bu sayede elde edilen ırklar müthiş oynayan kuşlardır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.