22 Şubat 2013 Cuma

DAMIZLIK AKVARYUM BALIĞI YETİŞTİRME

DAMIZLIK AKVARYUM BALIĞI YETİŞTİRME


Öncelikle akvaryumlarımızda bulunan üreme boyuna gelmiş ve üreyen balıklar damızlık balık mıdır? Damızlık balık nasıl olmalıdır? Nasıl seçilmeli, nasıl yetiştirilmelidir? Nasıl korunmalıdır? Bu gibi meseleleri deneyimlerime dayanarak yazmak istedim.


Genelde satış ilanlarında ve balıkları tanıtırken görürüz ki damızlık balık satılıktır, damızlık balıklarım bunlar gibi başlıklar vardır. Oysaki bu balıklar genelde damızlık olmayıp hobici arkadaşların akvaryumlarında yer alan esas amacı görsellik olan, buna ek olarak uygun koşullar sağlandığında
yavru veren balıklardır. Yetiştirilirken bu balıklar yavru vermesi düşünülerek yetiştirilmemiş, beslenirken de o şartlara göre beslenmiyorlardır. Genelde karma akvaryumlarda beslenmelerine v.s dikkat edilmeden ortalama yemlerle ya da tek çeşit yemlerle beslenmekte, su şartlarına ve yemlemeye bağlı olarak kimi yerde sürekli yavru verirken kimi yerde hiç yavru vermemektedirler.

Karma akvaryumlarda çoğu hobici arkadaşımız filan balıklarımdan sürekli yavru alıyorum ama filan balıklarımdan hiç yavru alamadım gibi sorunlarla forumlarda soru sormakta çözüm aramaktadırlar. Benim deneyimlerime göre sorun balığın doğumundan önce başlamaktadır. Şimdi bu konulara sadece kendi tecrübelerime dayanarak değinmek istiyorum.

DAMIZLIK BALIK YETİŞTİRMEK İÇİN GEREKLİ AKVARYUMLARIN HAZIRLANMASI

Öncelikle damızlık balık yetiştirecek hobici veya profesyonel manada üretim düşünecek arkadaşlarımız zahmetli bir işe atıldıklarının farkında olmalı buna göre hazırlıklarını yapmalıdırlar. Akvaryumlarını yetiştirecekleri balıkların türüne göre hazırlayıp gerekli şartları sağladıktan sonra balık seçimine koyulmalıdırlar.

Peki, gerekli şartlar nelerdir. Benim deneyimlerim genelde sarı prenses, yunus, ahli, iceman ve litobates türünde olduğu için yazdıklarım malavi ağırlıklı balıklarda göz önünde bulundurulmalı ve okurken de ona göre genel şartlarla özel şartlar karıştırılmamalıdır.

Sarı prenses, ahli ve litobates için en az 150 lt yunus ve iceman için en az 250lt tanklar dış filtreli olarak hazırlanmalıdır. Kum koyulmamalı havada mümkünse hava motoru ile iç filtre takılmadan verilmelidir. Bunlara sebep iç filtre kullanılan akvaryumlarda balıklar sürekli akıntıdan yorulmakta aşırı çaba harcamakta hem beslenmeye fazla vakit bulamamakta hem de beslendiklerini enerji ihtiyacı için kullanıp büyümeye besinleri kalmamaktadır. İç filtre yemleri çekerek ayrıca bir soruna, bu yemleri eritip tekrar suya salarak nitrit patlamasına sebep olmaktadırlar. Kumun olmamasının sebebi en geç iki günde bir yapılacak dip çekimlerinin kolaylığı ve dipte hiç pislik kalmamasının düşünülmesindendir.

DAMIZLIK BALIK NASIL SEÇİLİR KİMDEN ALINIR

Her zaman söylediğim gibi damızlık balık alınmaz yetiştirilir damızlık balık yetiştirilmesinde en önemli unsurlardan biri balığın seçilmesidir. Yani yavru balık bulunmasıdır.

Yavru balığı bulmak epey zordur herhangi bir akvaryumcudan ya da üreticiden ya da hobiciden balık alınıp damızlık olarak yetiştirilmez. Öncelikle damızlık balık olacak yavruların anne ve babaları, yetiştiricisi tanınmalıdır. Balığın formu bu konuda çok önemlidir. Yavrularını alacağınız balıkların safkan olup olmadıkları bizzat görülmeli hatta yanık (yaşına göre yeterince büyümesi) olup olmadığına özellikle dikkat edilmelidir. Yanık balıkların yavruları da iyi gelişim gösterememektedirler. Sarı prenseslerde pek olmasa da ahli yunus litobates ve icemanlarda kırılma çok fazla görülmektedir. Yunusta dikkat edilmesi gereken balıkların arka yüzgeçlerinde herhangi bir renk olmaması kafa yapılarının düzgün olması beneklerinin belirgin renklerinin parlak olmasıdır. İcemanlarda üst yüzgeç sarı vs renk bozuklukları göstermemeli ağız yapısı uzun olmamalıdır. Ahlide masmavi bir vücut yapısı olmalı üst akması parlak beyaz olmalı sarı akma ve vücudunda yunusa benzer noktaların olmamasına vücudunun kafasına göre çok fazla solgun renkte olmamasına ve en önemlisi vücut formunun ince uzun olmasına dikkat edilmelidir. Litobateslerde yunus gibi noktalarına dikkat edilmeli kafası mavi vücudu mora yakın renkte olup dikine çizgiler olmamalı, ahli gibi ince ve uzun olmalıdır.

Balıklarımızın anne ve babalarını seçtikten sonra sıra yavru alma faslına gelmektedir. Benim en çok dikkat ettiğim husus hazırda bulunan yavruları almaktan ziyade balık sahibi arkadaştan şahsıma özel üretim yapmasını istemektir.

Bunlar nelerdir derseniz sadece ısıdır. Emeklerimden tam verim almak için verdiğim 5 balık ismi için geçerli olan başka balıklarda denemediğim ısı 28C derecenin altına düşürülmemeli mümkünse 29 olmalıdır. Isının yükseldiği tarihten itibaren balık ağzına yavru almış olursa yavruların %90 ı dişi çıkmakta çok fazla yavru büyütmek zahmetinden kurtulunmaktadır. Düşük ısıda alınan yavrularda erkek fazla çıktığından sonra elden çıkarılır ve zarar edilmese de emeğinizin karşılığı yeterince dişi balığınız olmamaktadır.

Balıklar mümkünse kusturulduğu gün mümkün değilse göbekleri tam çekildiği gün ya yemleme yapılmadan ya da sizin istediğiniz yemler verildikten hemen sonra bir kaç gün içinde hazırladığınız tanka alınmalıdır. Bunun önemi hem balıklara tubifex veya diğer yağlı damızlık balıklara verilmemesi gereken yemlerin verilmesini önlemek hem de akvaryumdaki hastalık parazit vs’nin balıklara daha fazla bulaşmasını önlemek içindir. DİKKAT: Balıkların gelişiminin en önemli evresi ilk 15 gündür. Burada dikkat edilecek bir diğer hususta balıklar yavruluk diye tabir ettiğimiz küçük plastik kaplarda hiç tutulmamalıdır. Bu şartlarla balıklarımız yetiştirme tankımıza atıldıktan sonra beslenmeye geçelim.

DAMIZLIK ADAYI BALIKLARIN BESLENMESİ

Bu aşamada dikkat edilecek en önemli hususlardan bir tanesi de belki birincisi diyebilirim balıkların damızlık olduklarında karma olarak mı yoksa tek tür olarak mı bakılacak olmalarıdır. Ben her türe ayrı akvaryum ayrılmasını tavsiye ediyor ve buna göre yazıyorum.

Balıklar Günde en az 16 saat beslenebilecek şekilde tanklar ışıklandırılmalıdır. Beslenme direkt olarak artemia ile başlamalıdır, Protein ihtiyacını artemia ile karşılayan balıklara maliyeti birazda düşürerek az oranlarda granül yem, bitkisel yem ve bir öğünde kaliteli yem verilerek yapılmalıdır. Balıklara üretilen yavruların büyütülmesinde olduğu gibi günde 7 8 öğün yem VERİLMEMELİDİR. Damızlık balık üretime geçildiğinde nasıl beslenecek ve ne aralıklarla yem verilecekse aynı şekilde en baştan alıştırılmalıdır. Benim yaptığım beslenme biçimi. Sabah akşam yeterli miktarda artemia arada iki öğün yemleme yani toplam 4 öğün yemlemedir. Örneğin sabah 7 de artemia verildikten sonra 12 de granül yem 5 te bitkisel yem ve akşam 10 da tekrar artemia iledir. TANKLARDAN DÜZENLİ OLARAK 2 GÜNDE BİR %20 DİP ÇEKİLMELİDİR. İlk 4 ay bu şekilde geçtikten sonra balıkların erkek dişi oranlarının (1e 5d) ayarlaması yapılıp kendileri için uygun tanklar hazırlanmalıdır.

Beslenme aynen devam eder. Tanklara bu aydan itibaren balıkların ilerdeki beslenmelerinde çok faydasını göreceğiniz adi salyangoz (minare değil)yassı olanlardan aşılanmalıdır. İlk önceleri bu salyangozları yemekte zorluk çekebilirler ya da yemeyebilirler. Bu durumda bir iki gün aç bırakmakta mahsur görmüyorum. Adi salyangozlar hem balıkların besin ihtiyacını karşılarken hem de hazmı düzenlemede müthiş faydalılar. Zaten kumun içinde ve filtrede üredikleri için balıklar çok fazla yiyememekte aşırı yağlanma v.s olmamaktadır.

Yunuslar ve icemanlar için bu aşamada kum koyulup fazla kaya koyulmadan hatta hiç koyulmadan devam ederken yavaş yavaş üreme aşamasına gelen sarı prenseslerde uygun kayalık ortamlar hazırlanmalıdır. Ahli ve litobateslerde çok fazla olmamakla birlikte dişiler için saklanma yerleri erkekler için düz taşlardan oluşan çiftleşme yerleri ayarlanmalıdır. Ahli ve litobates erkekleri düz bir taşın üzerinde çiftleşmeyi oyuklara tercih ederler. Sadece düz taşın olduğu bölgeyi ayıracak büyükçe bir taş ortaya koyulabilir. Akvaryuma koyulacak kumun mercan kırığı olmasını şiddetle tavsiye ederim. Kayalarda mercan kayası olursa çok iyi olur, düz satıhlı olanlarından. Dallı budaklı veya kırmızı rengi olan keskin kenarlı çiçek gibi açmış mercanlar balıkları yaralamaktadır.

Cinsiyet ayırımı bu aylarda %80 isabetle yapılabilir. Sarı prenseslerde vent açıklığı belirleyici faktörken, Diğerlerinde kafa ve kuyruk yapısı belirleyicidir. Tabi zorluk çeken arkadaşlar vent açıklığını kontrol ederek de cinsiyetleri belirleyebilirler. Cinsiyet ayırımının bu aşamada yapılmasının sebebi, biraz hata olmakla beraber kalan balıkların daha fazla dişi ağırlıklı olması ve akvaryumda balık başına düşen lt miktarının artırılarak daha hızlı bir büyüme elde edilmesidir. Erkek balıklar arasında çıkması muhtemel bölge kavgaları da bu boydan sonra başlar ki, bunu da engellemiş oluruz.

Balıklarda yapılması gereken bir diğer işlemde sadeleştirme işlemidir. Buda beslenmede yeterli payı alamayan veya vücudunda form bozukluğu bulunan aşırı yağlanan ya da zayıf kalan ağzında yüzgeçlerinde özür bulunan balıkları ayırmakla yapılır. Ayrılması gereken balıkların en önemlisi ki benim şahsi fikrimdir balıklar huylarına göre de sadeleştirmeye tabi tutulmalıdır. Mesela diğer balıkları sürekli rahatsız eden sağa sola saldıran, durduğu yerde durmayan yaramaz balıklar dişi dahi olsalar akvaryumdan çıkarılmalıdırlar.

Sadeleştirme işlemi bittikten sonra işin zor kısmı bitmiş demektir. Bu aydan sonra balıklar damızlık adayı olmuşlar iş tamamen beslemeye ve beklemeye kalmıştır.

7.aydan itibaren akvaryumlarda balıkların kaçar adet tutulacağı ayarlanmalıdır. Standart durumda hobici arkadaşlara şu lt ye şu kadar balık diyebiliyoruz. Lakin iş üretime döndüğünde daha çok balık koymak durumunda kalıyoruz. Çünkü normalde 250 lt bir akvaryuma 7 8 yunus önerilirken üretimde sayı çok 15 civarı olabilir. Bunda kullanacağımız dış filtre ve sürekli bakımın su değişiminin önemi büyüktür.250 lt akvaryumlarda 15 yunus ve 15 icemana 200 lt akvaryumlarda 20 adet sarı prenses boyu biraz büyük olan 15 ahli ve 15 litobates bakılabilir. Bu yazdıklarımın çoğu arkadaş tarafından eleştiriye tabi tutulacağını biliyorum ama benim uygulamalarım böyle idi ve son derecede başarılı oldum. Hobi için besleyen arkadaşlara diyeceğim bu sayıları dikkate almamalarıdır, nedeni üretim yapmak isteyen arkadaşlar her iki gönde bir su değişimi yapmak zorundadırlar. Bu hem sudaki artıkları yok edecek hem de fazla sayıda akvaryumda bulunan balıkların taze su ihtiyacını karşılayacaktır. Evde besleyen arkadaşlar iki günde bir su değişimi yapamamaktadırlar.

Kansoy Akv Kulüb



0 yorum:

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.