Kanatlılar vücutlarındaki bütün yağların kaybına ve vücut proteinlerinin yarısının kaybına tahammül edebilirken vücutlarındaki suyun % 20 sinden fazlası kayba uğradığında ölürler.Açlığa tahammül çok daha uzun iken susuzluğa tahammül çok azdır.Aşırı sıcak günlerde susuzluğa dayanma süresi daha da kısadır. Su kanaryalarda vücudunun yaklaşık % 55 ile % 66 sını oluşturur iken,yeni doğan yavrularda vücudun % 85 ini yumurtanın ise % 65 ini su oluşturur. Bu nedenle SU canlıların hayatı için çok önemli bir besin maddesi olarak kabul edilir.
SUYUN BİYOLOJİK GÖREVLERİ
Vücut için gerekli besinlerin dokulara ulaşmasını sağladığı gibi atık ve kullanılmış besin artıklarını da vücut dışına çıkmasını sağlar.Vücut sıcaklığının ayarlanmasında önemli görevler üslenir.Eklemlerde yer alarak kemik dokusunun aşınmasını önler.Sinir sisteminde görev alır.Orta kulakta yer alarak işitme mekanizmasında görev icra ederler.Vücutta baz dengelerin kurulmasında görev üslenir.Kanatlılar normal olarak sodyum ihtiyaçlarının %20 ila %40 ını,kalsiyum ihtiyaçlarının %6 ila % 9 unu,sülfür ihtiyaçlarının % 20 ila +5 ini sudan karşılarlar.
SUYUN ELDE EDİLME YOLLARI
1.İçme suyu ile 2.Gıda yolu ile
VÜCUTTAN ATILMA YOLLARI
1.Dışkı ile
2.Yumurtlama ile
3.Solunum yolu ile Kanatlılarda memelilerden farklı olarak ter bezleri olmadığından terleyerek su kaybı olmaz.Diğer taraftan sindirim ve boşaltım sistemleri dışarı açılma yolları aynı olduğundan ürik asit ile feces dışkı olarak dışarı atılır.
SU İHTİYAÇI NELERDEN ETKİLENİR
Yem tüketimi: Su tüketimi normal olarak yem tüketiminin 2 ila 2,5 katı kadardır.
Çevre sıcaklığı: Sıcaklık arttıkca su tüketimide birkaç kat artar.Yaz aylarındaki su tüketimi kış aylarına nazaran 2 ila 3 misli artabilir.
Protein ve tuz tüketimi:Protein tüketiminin artması metabolik olarak NH3 üretimini artırır,ürük asit dönüştüren NH3ün vücuttan atılması için suya gereksinim vardır.Na ve Ca tuzları su tüketimini büyük ölçüde artırır.
Suyun sıcaklığı:Suyun sıcaklığı arttıkça tüketimide artar. Suyun kalitesi:Suyun tuzlu olması yemin tuzlu olmasından daha zararlıdır.İçme suları taze,temiz ve bakterilerden ari olmalıdır.Suyun kalitesi düşük ise tüketimi azalır ki buda verim ve performansın gerilemesine sebep olur. İnsan için uygun olan su diğer canlılar içinde uygundur.Ancak içtiğimiz suyun hangi kalitede olduğunu kontrol ettirmemiz gerekir.Zaman zaman fırsat bulup ta gezdiğim kümeslerin bazılarındaki sulukların kirliliği beni çok üzmüştür.Nasıl olurda o kadar pis suluklarda kuşlara su verirlerde o zavallı minicik kuştan verim beklerler.Böyle bir davranış öncelikle günahtır.Bakımını üstlendiğimiz her hayvanın bizim üzerimizde hakları vardır.O halde o canlıya en iyi bakmakla ve beslemekle mükellefiz.Ya layıkı ile bakımı yapmalı,yada bu işten vazgecmeliyiz. Sulukların son derece temiz olabilmesi için normal zamanlarda en fazla üç günde bir,yavru zamanında ise hergün yıkayıp,fırçalamalıyız.Sulukların yalak kısmını temiz bir diş fırçası kullanarak,üst tüp kısmını ise özel olarak yapılmış tüp fırçaları ile ovmak gerekir.Sulukları mümkünse yıkayıp fırçaladıktan sonra her seferinde içinde dezenfentan bulunan bir leğen suyun içinde bir süre bırakıp olası mikroplardan arındırmak gerekir.Bu suda kullanacağımız dezenfekten miktarı için ürün kullanma kılavuzuna başvurmalıyız.Aynı dezenfektanı devamlı kullanmak yerine bittiğinde,içeriği farklı olan başka dezenfektan kullanmalıyız.Böylece mikropların bağışıklık kazanmasını önleyebiliriiz. Bir çoğumuzun göz ardı ettiği suyun yemden ve mamadan çok daha önemli olduğunu lütfen aklınızdan çıkarmayın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blogger tarafından desteklenmektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder