Virüs salya ve dışkı ile bulaşmış eşyalar ve dikkatsiz insanlar ile çevreye dağılır. Virüs doğada oldukça dayanıklıdır. Bu yüzden bulaşmalar oldukça yaygındır.
Hastalık ülkemizde oldukça yaygın olmakla birlikte son bir kaç yıldır kanlı ishale yakalanan köpek sayısında ciddi bir azalma olmuştur. Bunda düzenli aşılamanın büyük etkisi vardır.
Kedilerde virüsü alabilirler ancak klinik belirti göstermezler.
Virüs vücuda ağız ve burun yoluyla girer. 4-6 gün kadar hiç bir belirti göstermeden vücutta çoğalmaya devam eder. Bunun sonunda kemik iliği, ince bağırsak epitelleri gibi hücrelerin hızla bölündüğü dokulara dağılarak çoğalmaya devam eder. Enfeksiyonun seyri ve şiddeti hastanın yaşına ve ırkına göre degişiklik gösterir.

Yoğun kusmalarla başlar, yaklaşık 24 saat sonra ishal başlar. İshal çok pis kokulu, önceleri sarı daha sonra kanlı ve su gibi akışkandır. Depresyon ve hızlı kilo kaybı, su ve kilo kaybı çok hızlı olursa 48 saat içinde ölüm olabilir. Eğer kalp etkilenirse konjesyona bağlı kalp yetmezliği oluşarak hastanın ölümüne neden olabilir.
Hastalıklı yavruların hemen izole edilmesi gerekir. Dokundukları eşyalar çok iyi dezenfekte edilmeli ve dışkıları temizlenmelidir.
Aşılama çok düzenli olarak yapılmalı ve her yıl tekrar edilmeli.
Aşılama yapıldıktan sonra kısa bir sürede olsa virüsün ince bağırsaklarda çoğalarak dışkıyla dışarı atıldığı unutulmamalıdır.
Bu nedenle toplu halde bulunan yavruların tümünün aynı anda aşılanması gereklidir.
Septik şoka girmiş ve kanamalı ishalli hastalarda kalp yetmezliği de devreye girmişse iyileşme şanşları çok yüksek değildir. Hastanın çok düzenli ve iyi bir şekilde sıvı ve antibiyotik tedavisine tabi tutulması gerekir. Hastanın ırkının ve yaşınında hastalığın seyrinde çok önemli olduğu unutulmamalıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder